Türkiye’de Astım Vakaları Artıyor

Astımın Yaygınlığı

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, dünya genelinde yaklaşık 300 milyon insan astım hastalığı ile karşı karşıyadır. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nurhan Köksal, Türkiye’de astım sıklığının giderek arttığını belirtmektedir. Ülkemizdeki yetişkinlerin yaklaşık %5-10’u ve çocukların %10-15’i astım ile yaşamaktadır.

Astım Nedir?

Astım, solunum yollarının kronik inflamatuar bir hastalığıdır. Bu durum, hava yollarında iltihaplanma, şişlik ve bronşların daralmasına neden olur. Sonuç olarak, nefes almak zorlaşır; bu da nefes darlığı, öksürük, göğüs sıkışması ve hırıltı gibi belirtilere yol açabilir. Astım, her yaştan bireyi etkileyebilen yaygın bir hastalıktır.

Astım Risk Faktörleri

Prof. Dr. Köksal, astımın bazı risk faktörlerinin bulunduğunu belirtmiştir. Genetik yatkınlık önemli bir etkendir. Bunun yanı sıra çevresel faktörler, hava kirliliği, sigara dumanı, pasif içicilik, alerjenler (toz akarları, polenler, küf mantarları gibi), solunum yolu enfeksiyonları ve bazı mesleklerde maruz kalınan maddeler astım riskini artırabilir.

Astım tanısı için genellikle semptomların ve solunum testlerinin bir kombinasyonu kullanılır. Göğüs hastalıkları uzmanları, hastanın tıbbi geçmişini ve semptomlarını değerlendirir, fizik muayene gerçekleştirir ve solunum fonksiyon testleri yapar. Ayrıca, alerji testleri de astım tetikleyicilerini belirlemeye yardımcı olabilir.

Astım Tedavisi

Astım tedavisi iki ana kategoride yapılmaktadır: önleyici tedavi ve semptomları kontrol altına almak için bronkodilatör tedavi. Önleyici tedavi, düzenli olarak alınan inhaler kortikosteroid ilaçlarını kapsar ve astım semptomlarını kontrol altında tutmaya yardımcı olur. Bronkodilatör tedavi ise ani semptom kötüleşmelerinde kullanılır, ancak düzenli olarak alınması önerilmez.

Astım tedavisinin önemli bir parçası hasta eğitimi, tetikleyici faktörlerden kaçınma ve düzenli doktora kontrolüdür. Bu önlemler, astımın yönetimi için kritik öneme sahiptir.