112 Acil Çağrılarının Yüzde 62’si Asılsız

112 acil cagrilarinin yuzde 62si asilsiz

İstanbul’da 112 Acil Çağrı Merkezi’ne Yapılan Her 10 Çağrıdan 6’sı Asılsız Çıktı

İstanbul Valiliği tarafından açıklanan veriler, 112 Acil Çağrı Merkezi’nin karşı karşıya kaldığı en büyük operasyonel sorunlardan birini bir kez daha gözler önüne serdi. 2025 yılının ilk sekiz ayında (1 Ocak – 31 Ağustos) merkeze gelen toplam 10 milyon 621 bin 42 çağrının yüzde 62,5’lik devasa bir bölümünün, yaklaşık 6,6 milyonunun asılsız acil çağrı olduğu tespit edildi. Bu oran, merkezin kaynaklarının büyük ölçüde gerçek bir acil durum olmayan vakalara harcandığını ortaya koyuyor.

Asılsız Çağrıların 112 Operasyonlarına Etkisi

İstanbul’da 112 Acil Çağrı Merkezi, acil sağlık hizmetleri, itfaiye, polis ve jandarma birimlerine tek numara üzerinden entegre erişim sağlayan hayati bir sistemdir. Sistemin temel amacı, acil durumlarda vatandaşlara en kısa sürede müdahale edebilmektir. Ancak yüksek orandaki asılsız acil çağrı bu temel işleyişi ciddi şekilde tehdit etmektedir.

Operatörlerin ve ekiplerin zaman ve emek kaybına neden olan bu çağrılar, gerçekten ihtiyaç sahibi vatandaşlara ulaşım sürelerini olumsuz etkileme potansiyeli taşır. Her bir asılsız çağrının değerlendirilmesi, konumunun tespit edilmesi ve gerekli birimlere yönlendirilmesi için harcanan süre, gerçek bir acil durumda müdahale için kritik öneme sahip saniyelerin kaybedilmesi anlamına gelebilir.

İstatistikler ve Müdahale Süreçleri Üzerindeki Baskı

Açıklanan rakamlar, sorunun boyutunu net bir şekilde ortaya koymaktadır. İlk sekiz ayda karşılanan 10 milyon 621 bin 42 çağrıdan sadece 3 milyon 977 bin 852’si vakaya dönüşmüş, geri kalan 6 milyon 643 bin 190 çağrı ise operatörler tarafından asılsız olarak kayıt altına alınmıştır. Bu durum, çağrı merkezi çalışanları üzerinde büyük bir psikolojik ve operasyonel baskı oluşturmaktadır.

Buna rağmen, İstanbul Valiliği’nin açıklamasına göre, merkeze gelen ve vakaya dönüşen gerçek sağlık çağrılarına ortalama müdahale süresi 9 dakika 25 saniye olarak gerçekleşmiştir. Bu süre, yüksek asılsız çağrı volümüne rağmen sistemin direncini gösterse de, potansiyel olarak daha da iyileştirilebileceği düşünülmektedir. Valilik, acil durumlarda erken müdahalenin hayat kurtardığını özellikle vurgulayarak vatandaşları gereksiz aramalardan kaçınmaları konusunda uyarmıştır.

Asılsız İhbar ve Çağrılara Getirilen İdari Yaptırımlar

Sorunla mücadele etmek amacıyla Mayıs 2025’te Resmi Gazete’de yayımlanan bir kararla yeni idari yaptırımlar hayata geçirilmiştir. Buna göre, 112 Acil Çağrı Merkezi’ni gereksiz yere meşgul eden kişilere 1.500 Türk Lirası idari para cezası uygulanmaktadır. Daha ciddi bir durum olarak, asılsız bir ihbar nedeniyle acil ekiplerin (sağlık, itfaiye, polis) boş yere bir bölgeye sevk edilmesi halinde ise bu ceza 15 bin Türk Lirası’na kadar çıkmaktadır.

Ancak yetkililer, uygulanan bu caydırıcı para cezalarına ve sürekli yapılan kamu spotu niteliğindeki uyarılara rağmen, asılsız acil çağrı oranlarında ciddi bir düşüş sağlanamadığını ifade etmektedir. Bu durum, sorunun sadece yaptırımla çözülemeyecek kadar derin ve toplumsal bir farkındalık meselesi olduğunu göstermektedir.

Vatandaş Sorumluluğu ve Toplumsal Farkındalık

112 hattının etkin ve verimli kullanımı, bir vatandaşlık sorumluluğudur. Bu hattın gereksiz aranması, sadece maddi bir kayıp değil, aynı zamanda o anda acil yardıma ihtiyacı olan bir bireyin hayatını riske atma tehlikesi taşır. Toplumun tüm kesimlerinde, özellikle de gençler ve çocuklar arasında, 112’nin ne zaman ve nasıl aranması gerektiği konusunda eğitim ve farkındalık çalışmalarının artırılması önem arz etmektedir.

Acil bir durum olmadığı halde merkezi arayan kişiler, belki de farkında olmadan, bir kalp krizi geçiren, bir trafik kazasına karışan veya yangın tehlikesi altında olan bir vatandaşın yardımına koşacak ekiplerin zamanından çalabilmektedir. Bu nedenle, 112 hattı sadece hayati tehlike arz eden, yangın, suç işlenmesi veya ciddi sağlık sorunları gibi gerçek acil durumlar için kullanılmalıdır.

İstanbul özelinde yaşanan bu yüksek orandaki asılsız acil çağrı sorunu, sadece yerel bir mesele olarak görülmemelidir. Benzer sistemler tüm Türkiye’de aktif olarak hizmet vermektedir ve İstanbul’daki veriler, ülke genelindeki potansiyel bir operasyonel riskin habercisi olarak değerlendirilebilir. Sistemin sürdürülebilirliği ve gerçekten ihtiyaç duyanlara en hızlı şekilde ulaşabilmesi için toplumun her bir ferdine bu konuda büyük bir sorumluluk düşmektedir.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

112’yi hangi durumlarda aramalıyım?
112 acil hattı, hayati tehlike içeren durumlarda aranmalıdır. Ciddi kaza, yaralanma, ani hastalık, yangın, şiddet veya suç durumları buna örnek gösterilebilir. Rutin sağlık soruları veya randevu işlemleri için 112 aranmamalıdır.

Yanlışlıkla 112’yi ararsam ne olur?
Eğer yanlışlıkla arandıysa, hat açık kalmamalı ve operatöre durumu açıklayarak “yanlış arama” olduğu belirtilmelidir. Kasti olmayan tek seferlik aramalar genellikle cezaya tabi tutulmaz. Ancak sık sık tekrarlanması durumunda sistem tarafından tespit edilebilir ve para cezası uygulanabilir.

Asılsız arama cezası nasıl kesilir?
Cezalar, çağrı kayıtları ve operatör notları doğrultusunda, ilgili valilik veya kaymakamlık makamları tarafından idari para cezası olarak kesilir. Cezaya itiraz süreçleri idare hukuku çerçevesinde ilgili idare mahkemelerine yapılabilir.

112’yi gereksiz yere arasam ama ekip göndermesem de ceza alır mıyım?
Evet. 112 Acil Çağrı Merkezi’ni gereksiz meşgul etmek suç teşkil etmektedir. Ekip sevk edilmese dahi, hattı meşgul eden ve operatörün zamanını alan asılsız aramalar için 1.500 TL idari para cezası uygulanmaktadır.

Çocuğum 112’yi gereksiz ararsa cezayı kim öder?
İdari para cezaları, fiili işleyen kişiye kesilir. Ancak mümeyyiz olmayan küçük çocukların veli veya vasileri, çocuklarının verdiği zararlardan sorumlu olduğundan, ceza yasal olarak veliye tebliğ edilebilir.