Dönerin İsmi Üzerindeki Gizem Çözüldü

donerin ismi uzerindeki gizem cozuldu

Almanya’da “Söner” İddiaları ve Döner Tescili Tartışmaları

Son günlerde, Almanya’da Türk dönerinin “Söner” adıyla tescillendiği yönündeki haberler önemli bir gündem maddesi haline geldi. Bu iddialar, uluslararası gıda tescili ve mutfak kültürü mirası konularını yeniden gündeme taşıdı. Konuyla ilgili açıklama yapan Uluslararası Döner Federasyonu (UDOFED) Başkanı Muhammet Nezif Emek, söz konusu iddiaların gerçeği yansıtmadığını ve sürecin yalnızca bir Geleneksel Özellik Garantili Ürün (TSG – Traditional Speciality Guaranteed) başvurusundan ibaret olduğunu duyurdu. Emek, dönerin kökeninin ve isminin Türkiye’ye ait olmaya devam ettiğinin altını çizdi.

Döner Tescili Sürecinde Yaşanan Gelişmeler

Avrupa Birliği’nin (AB), Türkiye’nin “Türk usulü döner” için yaptığı coğrafi işaret tescil başvurusunu, Almanya’nın öncülüğündeki bir itiraz nedeniyle reddettiği bildirildi. Almanya’nın yanı sıra Avusturya, Belçika ve Hollanda gibi ülkeler de Türkiye’nin bu tescil başvurusuna resmi olarak itiraz etti. Bu itirazlar, AB’nin coğrafi işaret prosedürleri gereğince değerlendiriliyor. Coğrafi işaret tescili, bir ürünün belirli bir coğrafi bölgeden kaynaklandığını, kalitesinin veya itibarının o bölgeye dayandığını garanti eden ve uluslararası düzeyde koruma sağlayan bir sistemdir.

“Söner” İddiaları ve TSG Başvurusunun Gerçek Yüzü

Medyada yer alan haberlere göre, Almanya’da Bavyera Başbakanı Markus Söder’in partisi Hristiyan Sosyal Birliği’nin (CSU) dönerin bir çeşidini “Söner” adı altında tescil ettirmeye çalıştığı öne sürüldü. Ancak UDOFED Başkanı Muhammet Nezif Emek, bu iddiaları net bir dille yalanladı. Emek, yapılan başvurunun bir isim tescilinden ziyade, belirli bir üretim standardını ve geleneksel özellikleri garanti altına alan bir TSG başvurusu olduğunu açıkladı. TSG tescili, bir ürünün “geleneksel” olarak tanımlanabilmesi için en az 30 yıllık bir geçmişe sahip olmasını şart koşar ve ürünün orijinal adına veya menşe ülkesine halel getirmez. Bu süreç, Almanya’da üretilen dönerin belirli bir kalite standardını taşımasını amaçlayan bir girişim olarak yorumlanıyor.

Dönerin Almanya’daki Tarihsel ve Ekonomik Boyutu

Döner, Almanya’ya 1970’li yıllarda Türk göçmen işçiler tarafından getirilmiş ve zamanla ülkenin fast-food kültürünün vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Özellikle dikey şişte pişirilmiş etin incecik doğranması ve lavaş veya dürüm ekmeği içinde sunulmasıyla oluşturulan formu, Berlinli bir Türk aşçıya atfedilir. Bugün Almanya’da yaklaşık 16.000 döner satış noktası bulunuyor ve sektörün yıllık cirosu 3.5 milyar euroyu aşmış durumda. Bu rakam, dönerin Almanya için yalnızca kültürel değil, aynı zamanda büyük bir ekonomik değer olduğunu da gözler önüne seriyor.

Uluslararası Tescilleme Çabaları ve Önemi

Türkiye, döneri coğrafi işaretle tescilletmek için uzun süredir çaba sarf ediyor. Bu tür bir tescil, ürünün menşei, kalitesi ve geleneksel üretim yöntemlerinin korunması açısından büyük önem taşıyor. Başarılı bir coğrafi işaret tescilinin, Türkiye’nin gastronomi turizmi ve gıda ihracatı üzerinde de olumlu bir etki yaratması bekleniyor. Ancak, özellikle döner gibi küresel bir popülerliğe ulaşmış ve farklı ülkelerde üretilen bir ürün için bu süreç karmaşık diplomatik ve hukuki müzakereleri de beraberinde getiriyor. Almanya gibi, dönerin ekonomisinde ve günlük yaşamında bu denli yer edinmiş bir ülkenin itirazı, bu müzakerelerin doğal bir parçası olarak değerlendiriliyor.

Sonuç olarak, “Söner” adıyla ilgili iddialar gerçeği yansıtmamakla birlikte, yaşanan süreç, globalleşen dünyada geleneksel gıda ürünlerinin korunması ve ticarileşmesi konusundaki zorlukları bir kez daha ortaya koydu. Döner tescili meselesi, Türkiye ile AB ülkeleri arasında kültürel mirasın ve ekonomik çıkarların kesiştiği diplomatik bir pazarlık alanı olmaya devam edecek gibi görünüyor.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Almanya gerçekten döneri “Söner” adıyla tescil ettirdi mi?
Hayır, bu iddialar doğru değil. Yapılan başvuru, bir isim tescilinden ziyade, belirli bir üretim standardını tanımlayan Geleneksel Özellik Garantili (TSG) başvurusudur. Uluslararası Döner Federasyonu (UDOFED) bu iddiaları yalanlamıştır.

TSG (Geleneksel Özellik Garantili) tescili ne anlama gelir?
TSG tescili, bir ürünün “geleneksel” olarak adlandırılabilmesi için en az 30 yıllık bir geçmişe sahip olmasını şart koşar. Ürünün belirli bir özelliğini veya üretim yöntemini garanti altına alır; ancak ürünün menşei veya orijinal adı üzerinde bir tekel hakkı vermez.

Türkiye’nin “Türk usulü döner” için coğrafi işaret başvurusu neden reddedildi?
Türkiye’nin AB nezdindeki coğrafi işaret başvurusuna, Almanya’nın öncülük ettiği, Avusturya, Belçika ve Hollanda’nın da destek verdiği bir itiraz geldi. İtirazın gerekçesi olarak, dönerin artık yalnızca Türkiye ile özdeşleştirilemeyecek, Avrupa’da da yaygın olarak üretilen bir ürün haline gelmesi gösteriliyor. Süreç, AB’nin ilgili komitelerinde değerlendirilmeye devam ediyor.

Dönerin Almanya için ekonomik önemi nedir?
Almanya’da yaklaşık 16.000 döner satış noktası bulunmaktadır ve sektörün yıllık cirosu 3.5 milyar euroyu aşmaktadır. Bu, dönerin ülke ekonomisinde önemli bir yere sahip olduğunu ve binlerce kişiye istihdam sağladığını göstermektedir.

Coğrafi işaret tescili neden önemlidir?
Coğrafi işaret tescili, bir ürünün belirli bir coğrafi bölgeden kaynaklandığını, kalitesinin ve itibarının o bölgeye dayandığını resmen tanır ve koruma altına alır. Bu, tüketiciye kalite garantisi sunarken, üreticiye de haksız rekabete karşı yasal bir koruma sağlar. Aynı zamanda kültürel mirasın ve geleneksel üretim yöntemlerinin korunmasına katkıda bulunur.