Antik Hipodrom’da Tarih Yeniden Canlanıyor

Antik Hipodrom Kazıları: Tarihi Arenanın Yeni Bilgileri

Hatay’ın Antakya ilçesinde Küçükdalyan Mahallesi’nde konumlanan Antik Hipodrom’da kazılar yoğun tempoda sürdürülüyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras Projesi” çerçevesinde gerçekleştirilen bu çalışmalar, Roma döneminin önemli spor ve sosyal merkezlerinden birinin yeniden gün ışığına çıkarılmasına odaklanıyor. Projenin temel amacı, tarihi alanı gelecek nesillere aktarabilecek hale getirmek.

Hipodromun Yeniden Keşfi

Antakya Hipodromu, antik dönemde 80 bin kişilik kapasitesiyle bölgenin önemli sosyal merkezlerinden biriydi. Kazı çalışmalarında hipodromun yarış alanını ikiye bölen “spina” adı verilen anıtsal yapının büyük kısmı gün yüzüne çıkarıldı. Kazı Başkanı Pamir, yapının 500 metre uzunluğunda ve yaklaşık 100 metre genişliğinde olduğunu belirtti. Spina’nın üst katmanının mozaiklerle kaplı olduğu tespit edildi. Bu bulgu, alanın mimari detaylarının korunmuş halde olduğunu gösteriyor. Kazılar sırasında elde edilen veriler, hipodromun planlaması ve işlevi hakkında yeni bilgiler sunuyor.

Kazı Süreci ve Bulgular

Hipodromun kuzey ve güney bölgelerinde konumlanan kamusal ve sosyal yaşamı yansıtan mekanlarda kazılar devam ediyor. Arkeolog Pelin Kayaş, üç farklı kamusal yapının izlerine rastlandığını aktardı. Bu yapılarda işlik olabilecek üretim faaliyetlerine dair demir ve cam cürufları, potalar ve ev içi kullanıma dair buluntular ele geçirildi. Özellikle dikkat çiken buluntular arasında kemik müzik aleti parçaları, taş ve kemikten oyun taşları ile çok sayıda zar bulunması, hipodrom etrafında yoğun bir eğlence hayatının var olduğunu kanıtlıyor. Bu buluntular, antik dönemin sosyal ve kültürel dinamikleri hakkında önemli veriler sağlıyor.

Bilimsel Yaklaşım ve İşbirliği

Antakya Hipodromu kazıları 2013 yılında başlatıldı. Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ile Kültür ve Turizm Bakanlığı arasında kurulan işbirliği, çalışmaların bilimsel standartlarda yürütülmesini sağlıyor. Kazı ekibi, alanın farklı bölümlerinde sistematik kazılar gerçekleştirerek katmanlaşmayı inceliyor. Bulguların kaydedilmesi, restorasyon planlaması ve gelecekteki koruma stratejileri için detaylı dokümantasyon yapılıyor. Bu süreç, UNESCO Dünya Mirası adayı olan bölgenin korunması için kritik öneme sahip.

Turizm Potansiyeli ve Koruma Çalışmaları

Geleceğe Miras Projeleri kapsamında hipodromun ziyarete açık, gezilebilir ve kullanılabilir hale getirilmesi hedefleniyor. Spina’nın mozaikli bölgelerinin sergilenmesi, antik yarış pistinin restorasyonu ve çevre düzenlemeleri planlanıyor. Bu çalışmalar, bölgenin turizm potansiyelini artırırken aynı zamanda kültürel mirasın korunmasına katkı sağlayacak. Kazılar sırasında elde edilen veriler, restorasyon kararlarının temelini oluşturuyor. Uzmanlar, alanın antik atmosferinin bozulmadan gelecek nesillere aktarılmasına özen gösteriyor.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

1. Antakya Hipodromu neden önemli?
Antakya Hipodromu, Roma döneminde 80 bin kişilik kapasitesiyle Doğu Akdeniz’deki en büyük spor merkezlerinden biridir. Kazılar, antik kültür ve sosyal yaşam hakkında kritik bilgiler sunuyor.

2. Kazılar ne zaman başladı?
Hipodrom kazıları, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi ve Kültür ve Turizm Bakanlığı işbirliği ile 2013 yılında başladı.

3. Spina ne anlama geliyor?
Spina, hipodrom yarış alanını ikiye bölen anıtsal yapıdır. Antakya’da keşfedilen spina’nın mozaikli üst katmanı, antik mimarideki zenginliği yansıtıyor.

4. Hangi buluntular dikkat çekici?
Kazılarda demir/cam cürufları, kemik müzik aletleri, oyun taşları ve zarlar gibi buluntular, antik eğlence kültürünü ortaya koyuyor.

5. Alan ne zaman ziyarete açılacak?
Restorasyon ve koruma çalışmaları tamamlandığında hipodrom, “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında halka açılacak. Detaylı bilgi için Medihaber’deki kazılarla ilgili haberleri inceleyebilirsiniz.