Kategoriler
Gündem

Azospermi Üzerine 3 Yenilik: Çocuk Sahibi Olmanın Yolu!

Azospermi: Çocuk Sahibi Olmanın Önündeki Engel Değil

Azospermi Nedir?

Erkek kısırlığının önemli bir nedeni olan azospermi, semen örneğinde hiç sperm hücresi bulunmaması durumu olarak tanımlanır. Üroloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Açıkgöz, bu durumun erkek infertilitesinin ciddi bir tanısı olduğunu ve sürekli gelişen cerrahi tekniklerle artık farklı tedavi seçenekleri sunabildiğini vurgulamaktadır.

Azosperminin Etkileri

Dr. Açıkgöz, azosperminin ejakülatta sperm hücresi bulunmaması anlamına geldiğini belirtir. Erkeklerde görülen bu durum, infertilite tanısı konmuş çiftlerin yaklaşık yüzde 10-15’ini etkilemektedir. Azosperminin nedenleri ise genetik bozukluklardan hormonal dengesizliklere, enfeksiyon geçmişinden doğumsal anomalilere kadar çeşitlilik göstermektedir.

Azospermi Türleri

Azospermi iki ana gruba ayrılmaktadır:

Obstrüktif Azospermi

Bu türde, testislerde normal sperm üretimi olmasına rağmen sperm taşıyan kanallarda tıkanıklık bulunur. Bu nedenle menide sperm hücresi yoktur.

Non-Obstrüktif Azospermi (NOA)

Bu türde, testis dokusunda sperm üretimi yetersizdir ya da hiç bulunmaz. Non-obstrüktif azospermi daha karmaşık ve tedavi açısından zorlayıcı bir durumdur. Her iki tür için de uygun değerlendirmeler sonrasında cerrahi yöntemlerle sperm elde etme girişimleri yapılabilmektedir.

Mikrotese ile Sperm Arama Yöntemi

Mikrotesi, azospermi tanısı almış erkeklerde uygulanan mikrocerrahi bir yöntemdir. Dr. Açıkgöz, bu işlemin ameliyat mikroskobu kullanılarak testis dokusunun detaylı incelenmesini ve sperm üretiminin devam ettiği bölgelerden doku örneği alınarak sperm hücresi aranmasını içerdiğini ifade etmektedir. İşlem genellikle lokal veya spinal anestezi altında yapılır ve yaklaşık 2-3 saat sürer. Çoğu zaman hastalar aynı gün taburcu edilir. Mikrotese, klasik biyopsi yöntemlerine göre testis dokusuna daha az zarar vermektedir.

Başarı Oranları ve Sonrası Süreç

Mikrotese yönteminin başarısı, azospermi türüne ve kişinin testis rezervine bağlı olarak değişir. Obstrüktif azospermide başarı oranı yüzde 80-90 aralığındayken, non-obstrüktif azospermide bu oran yüzde 40-60 civarındadır. Sperm bulunabiliyorsa tüp bebek tedavisine geçilebilir ve elde edilen spermler dondurularak ileride kullanılmak üzere saklanabilir. Eğer sperm bulunamazsa, hasta alternatif tedavi yöntemleri veya gelecekte geliştirilecek yeni yöntemler, örneğin kök hücre uygulamaları için değerlendirilebilir.