Gençlerde Gizlenen Kanser Riski

Genç Hastanın Teşhis Mücadelesi ve Ewing Sarkomu ile Sınavı

Leah Kalkan adlı 23 yaşındaki İngiliz üniversite öğrencisi, Batı Yorkshire’da yaşamını sürdürüyordu. 2021 yılının son aylarında başlayan şiddetli sırt ağrıları, onu defalarca aile hekiminin yoluna düşürdü. Acil servise kaldırıldı, sayısız ağrı kesici reçete edildi. Uzun bir süre boyunca kendisine konulan teşhis “siyatik” oldu ve her seferinde eve, ağrılarla baş başa kalmaya gönderildi.

Ancak ağrılar dinmek bir yana, giderek dayanılmaz bir hal aldı. Bu süreçte çekilen MR ve röntgen görüntüleri, gerçeğin çok daha farklı olduğunu ortaya koydu. Tarama sonuçları, omurgasında greyfurt büyüklüğünde bir kitle olduğunu gösterdi. İngiltere’ye döndüğünde ise aile hekimi, yabancı bir ülkede yapılan bu sonuçları değerlendirmeyi reddetti. Bu reddediş, Kalkan’ı özel bir beyin cerrahına başvurmak zorunda bıraktı. Yapılan ileri incelemeler, genç öğrenciye nadir ve agresif bir kanser türü olan Ewing sarkomu teşhisi konulduğunu gösterdi.

Ewing Sarkomu: Nadir Görülen Bir Kemik Kanseri Türü

Ewing sarkomu, kemiklerin veya yumuşak dokuların etkilenebildiği, nadir görülen ve agresif seyirli bir kanser türüdür. Primitive Neuroectodermal Tumour (PNET) olarak da bilinen bu hastalık, çoğunlukla çocukları, gençleri ve genç yetişkinleri etkiler. Tümör, adını 1921’de ilk kez tanımlayan Amerikalı patolog James Ewing’den almıştır. Hastalık, vücudun herhangi bir bölgesinde ortaya çıkabilse de, en sık olarak leğen kemiği (pelvis), uyluk kemiği (femur) ve kaburgalarda görülür.

Tıbbi literatürde, Ewing sarkomu için standart tedavi yaklaşımı kemoterapi, cerrahi ve radyoterapi kombinasyonundan oluşur. Erken teşhis, bu agresif kanser türünde tedavi başarısını ve sağkalım oranlarını doğrudan etkileyen en kritik faktörlerden biridir.

Leah Kalkan’ın Teşhis ve Tedavi Sürecindeki Zorluklar

Kalkan’ın yaşadığı süreç, nadir kanser türlerinde erken teşhise ulaşmanın zorluklarını gözler önüne seren bir vaka olarak kayıtlara geçti. Genç kadın, yaşadığı şoku şu sözlerle ifade etti: “Bana tümörün ciddi olduğunu söylediler. Aynı randevuda doktoruma beşten fazla kez ‘İyileşecek miyim?’ diye sordum ama kesin bir cevap veremedi. Sürekli iyi olduğum söylenirken aslında ölümcül bir hastalıkla yaşamak yıkıcıydı.”

Bu ifadeler, yalnızca fiziksel değil aynı zamanda duygusal bir travmanın da altını çizmektedir. Başlangıçta yanlış teşhis konulması ve semptomların yeterince ciddiye alınmaması, tedaviye başlama sürecini geciktirmiş ve hastalığın ilerlemesine zemin hazırlamıştır. Kalkan’ın özel sağlık kuruluşuna başvurmak zorunda kalması, teşhis sürecindeki sistemik engelleri de işaret etmektedir.

Ewing Sarkomu Belirtileri ve Risk Faktörleri Nelerdir?

Ewing sarkomu semptomları, tümörün bulunduğu yere ve büyüklüğüne bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. En yaygın görülen belirtiler arasında şunlar yer alır:

  • Sürekli ve zamanla kötüleşen kemik ağrısı
  • Etkilenen bölgede şişlik ve hassasiyet
  • Açıklanamayan yorgunluk ve halsizlik
  • Ateş ve kilo kaybı
  • Kemikte sebepsiz kırıklar (tümörün kemiği zayıflatmasından kaynaklanır)

Risk faktörlerine bakıldığında, hastalığın kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, kalıtsal olmadığı kabul edilir. Belirli kromozomal translokasyonların (özellikle EWSR1 geninin FLI1 geni ile birleşmesi) hastalıkta rol oynadığı düşünülmektedir. Ergenlik çağındaki büyüme atılımlarının hastalığın ortaya çıkışında tetikleyici olabileceği üzerinde durulmaktadır. Irk ve cinsiyet de birer faktördür; hastalık beyaz ırkta ve erkeklerde daha sık görülür.

Ewing Sarkomu Teşhisi ve Tedavi Yöntemleri

Ewing sarkomu teşhisi, çeşitli görüntüleme ve laboratuvar tekniklerinin kombinasyonu ile konulur. Röntgen, Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR) ve Bilgisayarlı Tomografi (BT) taramaları, tümörün yerini ve boyutunu belirlemede kullanılır. Kesin teşhis için biyopsi yapılması şarttır. Biyopsi ile alınan doku örneğinin patolojik incelemesi ve genetik testler sonucunda tanı netleştirilir.

Tedavi, multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Pediatrik onkologlar, ortopedik onkologlar, radyasyon onkologları ve patologların yer aldığı bir ekip tarafından yönetilir. Standart tedavi protokolü genellikle şu adımlardan oluşur:

  • Kemoterapi: Tümörü küçültmek ve vücuda yayılmış olabilecek mikroskobik kanser hücrelerini yok etmek için uygulanır. Ameliyat öncesi neoadjuvan ve sonrası adjuvan kemoterapi şeklinde yapılır.
  • Cerrahi: Mümkün olduğunca tümörlü dokunun çıkarılması amaçlanır. Cerrahi müdahale, uzvun korunmasına yönelik olabildiği gibi, gerekli durumlarda amputasyon da içerebilir.
  • Radyoterapi: Ameliyatla tamamen alınamayan tümör hücrelerini yok etmek veya cerrahinin uygun olmadığı bölgelerdeki tümörleri kontrol altına almak için kullanılır.

Gençlerde Kanser Farkındalığının Önemi

Leah Kalkan’ın yaşadıkları, gençlerde ve genç yetişkinlerde görülen kanser türlerine ilişkin farkındalığın ne denli önemli olduğunu bir kez daha vurgulamıştır. Gençlik döneminde ortaya çıkan belirtiler, sıklıkla “büyüme ağrısı” veya “spor yaralanması” gibi nedenlere bağlanarak göz ardı edilebilmekte ve bu durum teşhiste gecikmelere yol açabilmektedir. Kalkan, yaşadığı bu zorlu sürecin ardından hikayesini kamuoyuyla paylaşarak, benzer semptomları olan gençlere erken davranmaları ve ısrarcı olmaları konusunda ilham vermeyi ve nadir kanser türleri hakkında farkındalık yaratmayı amaçlamaktadır.

Ewing sarkomu gibi nadir hastalıklarla mücadelede, hem sağlık çalışanlarının hem de toplumun bu konudaki bilgi düzeyinin artırılması, erken teşhis oranlarını yükseltebilecek en önemli adımlardan biridir. Hastaların kendi vücutlarını dinlemeleri ve sıra dışı, inatçı semptomlar karşısında ikinci bir görüş almaktan çekinmemeleri hayati önem taşımaktadır.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Ewing sarkomu en çok hangi yaş grubunda görülür?
Ewing sarkomu en sık 10-20 yaş aralığındaki çocukları ve gençleri etkiler. Bununla birlikte, 20 yaş üstü genç yetişkinlerde ve daha küçük çocuklarda da görülebilir. Beş yaşın altındaki çocuklarda görülme sıklığı oldukça nadirdir.

Ewing sarkomunun tedavisinde başarı oranı nedir?
Tedavinin başarısı, hastalığın teşhis anındaki evresine, tümörün yerine ve boyutuna, hastanın yaşına ve genel sağlık durumuna bağlı olarak değişiklik gösterir. Lokalize (vücudun başka bir yerine yayılmamış) Ewing sarkomu vakalarında 5 yıllık sağkalım oranı %70’in üzerine çıkabilmektedir. Ancak metastatik (vücudun diğer bölgelerine yayılmış) hastalıkta bu oran daha düşüktür. Erken teşhis ve agresif tedavi protokolleri, sağkalım oranlarını önemli ölçüde artırmaktadır.

Ewing sarkomunun nedenleri nelerdir?
Hastalığın kesin nedeni bilinmemektedir. Kalıtsal olduğu düşünülmez, yani aileden ebeveynden çocuğa geçmez. Ancak, hastalıkla ilişkili belirli kromozomal değişiklikler (translokasyonlar) tespit edilmiştir. En yaygın görülen değişiklik, 11 ve 22 numaralı kromozomlar arasındaki genetik materyal yer değiştirmesidir. Bu durum, anormal bir genin oluşmasına ve kontrolsüz hücre büyümesine neden olur.

Ewing sarkomu tekrırlar mı?
Evet, Ewing sarkomu nüksedebilen (tekrarlayabilen) bir kanser türüdür. Nüksler en sık olarak tedaviden sonraki ilk iki yıl içinde görülür, ancak daha geç dönemlerde de ortaya çıkabilir. Nüksler, tümörün ilk çıktığı yerde (lokal nüks) veya vücudun akciğerler gibi başka bir bölgesinde (metastatik nüks) meydana gelebilir. Nüks durumunda tedavi seçenekleri, hastalığın yayılımına ve önceki tedavilere bağlı olarak değişir.

Medihaber tarafından

Güvenilir sağlık haberleri ve rehber niteliğinde içeriklerle doğru adımlar atmanızı sağlıyoruz.