Marmara’da Deprem: 1 Can Kaybı, 359 Yaralı

marmarada deprem 1 can kaybi 359 yarali

20 Eylül 2025 Marmara Depremi: Tekirdağ’daki 6.2 Büyüklüğündeki Sarsıntının Analizi

20 Eylül 2025 tarihinde, Türkiye’nin sismik açıdan en hareketli bölgelerinden biri olan Marmara’da 6.2 büyüklüğünde bir Marmara depremi meydana geldi. Depremin merkez üssü, İstanbul’un yaklaşık 24 kilometre güneydoğusunda, Tekirdağ ili sınırları içinde yer aldı. Yaşanan bu sismik olay, bölgenin jeolojik gerçekliğini bir kez daha hatırlattı.

Depremin Teknik Detayları ve Hasar Durumu

Sarsıntı, yerel saatle sabahın erken saatlerinde gerçekleşti. Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü başta olmak üzere, hem ulusal hem de uluslararası sismoloji merkezleri depremin büyüklüğünü 6.2 olarak rapor etti. Depremin odak derinliğinin nispeten sığ olması, yüzeydeki hissedilirliğini ve potansiyel etkisini artıran bir faktör olarak öne çıktı.

Hasar tespit çalışmaları, AFAD ve ilgili belediyelerin ekipleri tarafından derhal başlatıldı. Ön değerlendirmeler, depremde can kaybının olmadığını, ancak bir vatandaşın deprem anında yaşadığı stres kaynaklı kalp krizi nedeniyle hayatını kaybettiğini gösterdi. Resmi rakamlara göre, 359 kişi hafif ve orta düzeyde yaralanmalar nedeniyle tedavi altına alındı. Yapısal hasar ise genel olarak “orta” şiddette rapor edildi. Bu kategoride, binalarda çatlak oluşumları, bacalarda yıkılmalar ve bazı eski yapılarda daha ciddi hasarlar tespit edildi.

Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun Rolü ve Bölgenin Sismik Riski

Bu Marmara depremi, jeologlar ve sismologlar tarafından beklenen bir hareketlilik olarak yorumlandı. Depremin ana nedeni, bölgenin jeolojik yapısını şekillendiren Kuzey Anadolu Fay Zonu (NAFZ) oldu. Bu devasa fay hattı, Anadolu coğrafyasını boydan boya kat eden ve özellikle Marmara Denizi altında çok sayıda kola ayrılan aktif bir transform faydır.

Marmara Denizi çevresi, Kuzey Anadolu Fayı’nın en kompleks ve enerji biriktirme potansiyeli yüksek segmentlerinden birini oluşturur. Bilimsel çalışmalar, bu segmentte tarihsel dönemlerde 7.4 ve üzeri büyüklüklere ulaşan depremlerin meydana geldiğini kaydediyor. 20 Eylül’deki 6.2 büyüklüğündeki deprem, bu büyük enerji birikiminin küçük bir kısmının açığa çıkması olarak değerlendirilior. Sismologlar, bu tür orta büyüklükteki depremlerin, fay zonu üzerindeki stresi kısmen azaltsa da, büyük bir depremin olma olasılığını ortadan kaldırmadığının altını çiziyor.

Deprem Sonrası Müdahale ve Alınan Önlemler

Depremin hemen ardından, Türkiye’nin afet yönetimi mekanizması devreye girdi. AFAD, ilk yardım ekipleri, arama-kurtarma birimleri ve hasar tespit ekiplerini bölgeye sevk etti. Hastaneler acil servis kapasitelerini artırarak hazır bekletildi. Vatandaşlar, deprem sonrası artçı sarsıntılar konusunda yetkililer tarafından düzenli olarak bilgilendirildi.

Bu olay, bireysel ve toplumsal hazırlığın önemini bir kez daha vurguladı. Deprem çantası bulundurma, aile afet planı yapma, bina güvenliği ve sigortası gibi konular, deprem sonrasında medya ve uzmanlar tarafından en çok tartışılan başlıklar arasında yer aldı. Yapı stokunun iyileştirilmesi ve kentsel dönüşümün hızlandırılması gerekliliği bir kez daha ortaya çıktı.

20 Eylül 2025’teki deprem, Marmara Bölgesi’nin dinamik ve riskli jeolojik yapısının canlı bir göstergesi olarak kayıtlara geçti. Yaşanan bu Marmara depremi, yalnızca bir doğa olayı değil, aynı zamanda sürekli bir hatırlatıcı işlevi gördü. Depremle yaşamayı öğrenmenin, yalnızca afet anında değil, öncesinde alınan sistematik ve kararlı önlemlerle mümkün olduğu gerçeği, bir kez daha tüm çıplaklığıyla kendini gösterdi. Bilimsel izleme, yapısal güçlendirme ve toplumsal farkındalık, bu coğrafyada güvende kalmanın en önemli unsurları olmaya devam ediyor.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Depremin büyüklüğü 6.2 olarak açıklandı, şiddeti nedir?
Büyüklük (magnitüd), depremde açığa çıkan enerjiyi ifade eden objektif bir ölçümdür. Şiddet (yoğunluk) ise depremin bir yerde yaptığı etkiyi, hissedilme derecesini ve verdiği hasarı gösteren subjektif bir ölçektir. Aynı büyüklükteki bir deprem, merkez üssünden uzaklaştıkça şiddeti azalarak hissedilir. Bu depremde, merkez üssüne yakın bölgelerde şiddetin VII-VIII (Çok güçlü) olduğu tahmin edilmektedir.

Bu deprem, beklenen büyük İstanbul depremini tetikler mi?
Bilimsel olarak, bir depremin başka bir depremi “tetiklemesi” çok karmaşık bir süreçtir ve net bir şekilde “evet” veya “hayır” denilemez. Ancak sismologlar, bu tür orta büyüklükteki depremlerin, ana fay üzerindeki stresi belirli bir oranda etkileyebileceğini belirtmektedir. Kesin olan, Kuzey Anadolu Fayı’nın Marmara segmentinde enerji birikiminin devam ettiği ve büyük bir deprem riskinin her zaman var olduğudur.

Artçı depremler ne kadar süreyle devam eder?
Artçı depremlerin süresi ve sayısı, ana depremin büyüklüğüne ve fayın özelliklerine bağlı olarak değişkenlik gösterir. 6.2 büyüklüğündeki bir depremi takiben, birkaç gün boyunca sayısı ve büyüklüğü giderek azalan yüzlerce artçı deprem meydana gelebilir. Büyüklükleri genellikle ana şoktan daha küçüktür, ancak 5.0 civarında daha büyük artçılar da görülebilir.

Deprem anında ve sonrasında ne yapılmalı?
Deprem anında öncelikle “çök-kapan-tutun” hareketi ile güvenli bir pozisyon alınmalıdır. Sarsıntı geçene kadar bu pozisyonda kalınmalı, pencere, dolap gibi devrilebilecek eşyalardan uzak durulmalıdır. Sarsıntı durduktan sonra, önceden belirlenen güvenli toplanma alanına gidilmeli, gaz ve elektrik vanaları kapatılmalı, yetkililerin talimatları takip edilmelidir. Binaya, hasar tespiti yapılmadan kesinlikle girilmemelidir.