Sarıyer’de Sağlık Çalışanlarına Saldırı

sariyerde saglik calisanlarina saldiri

İstanbul’da Sağlık Çalışanlarına Saldırı: Hamidiye Eftal Hastanesi’nde Yaşananlar

İstanbul’un Sarıyer ilçesinde bulunan Hamidiye Eftal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, kadın doğum acil servisinde görev yapan nöbetçi doktor ve sağlık çalışanları, hasta ve hasta yakınları tarafından fiziksel şiddete maruz kaldı. Yaşanan bu üzücü olay, sağlık sektörünün kronikleşen sorunlarından biri olan sağlık çalışanlarına saldırı konusunu bir kez daha gündeme taşıdı. Olay, sağlık hizmeti almak isteyen vatandaşlar ile bu hizmeti sunan personel arasındaki iletişim krizinin ne denli tehlikeli boyutlara varabildiğini gözler önüne serdi.

Olayın Anatomisi: Neler Yaşandı?

Olay, hastanenin kadın doğum acil servisinde meydana geldi. İddiaya göre, bir hasta grubu ile sağlık personeli arasında çıkan tartışma, kısa sürede fiziksel şiddete dönüştü. Saldırıya, kadın doğum uzmanı Dr. Ayşenur Kundak başta olmak üzere, nöbetçi hemşireler ve diğer hastane personeli maruz kaldı. Görev başında ve şiddete hedef olan personel, olay sonrasında hem fiziksel hem de psikolojik travma yaşadı. Güvenlik birimlerinin müdahalesiyle saldırı sonlandırıldı ve saldırganlar hakkında yasal işlem başlatıldı. Hastane yönetimi, konuyu en şiddetli şekilde kınadığını belirterek, hukuki sürecin titizlikle takip edileceğini duyurdu.

Tepkiler ve Yasal Süreç: Sektör Ne Dedi?

Yaşanan saldırı, sağlık camiasında geniş yankı uyandırdı. İstanbul Tabip Odası (İTO), konuya ilişkin acilen bir açıklama yaparak olayı şiddetle kınadı. İTO, yaptığı yazılı açıklamada, sağlık çalışanlarının güvenliğinin sağlanmasının en temel hak olduğunu vurguladı ve benzeri olaylarla mücadele için gerekli tüm girişimleri yapacağını ifade etti. Sağlık Bakanlığı yetkilileri de olayı öğrenir öğrenmez inceleme başlattı. Saldırganlar hakkında Türk Ceza Kanunu’nun “Kamu Görevlisine Mukavemet” ve “Yaralama” suçlarını içeren maddeleri uyarınca suç duyurusunda bulunuldu. Sürecin adli makamlarca takip edileceği bildirildi.

Sağlıkta Şiddetin Artan Trendi: Bir Sistem Sorunu

Hamidiye Eftal Hastanesi’ndeki bu olay, ne yazık ki izole bir vaka değil. Son dönemlerde ülke genelinde sağlık çalışanlarına yönelik fiziksel ve sözlü şiddet olaylarında kayda değer bir artış gözlemleniyor. Yoğun çalışma temposu, uzun bekleme süreleri, iletişim kanallarındaki aksaklıklar ve toplumdaki genel tahammülsüzlük, bu tür olayların altında yatan başlıca sebepler olarak gösteriliyor. Ancak uzmanlar, hiçbir gerekçenin şiddeti meşru kılamayacağının altını çiziyor. Sağlık çalışanlarına saldırı, sadece bireyleri değil, tüm toplumun sağlık hizmeti alma hakkını doğrudan tehdit eden ciddi bir suç olarak kabul ediliyor.

Şiddetin Ardındaki Psikolojik ve Sosyal Dinamikler

Sağlık kuruluşlarında yaşanan şiddet olaylarını tetikleyen faktörler karmaşıktır. Hasta ve hasta yakınları, genellikle stres, korku ve çaresizlik duygularıyla baş etmeye çalışırken, agresif davranışlar sergileyebiliyor. Öte yandan, sağlık sisteminin üzerindeki aşırı yük, personel yetersizliği ve iletişim eksikliği de taraflar arasındaki gerilimi tırmandırabiliyor. Tüm bu faktörler, sağlık çalışanlarını hedef alan saldırıların alt yapısını oluşturuyor. Ancak, bu durum şiddetin mazereti olarak sunulamaz. Sorunun çözümü, hem sistem kaynaklı sorunların giderilmesini hem de toplum nezdinde farkındalık ve empati oluşturulmasını gerektiriyor.

Önleme Stratejileri ve Çözüm Arayışları

Sağlıkta şiddetle etkin mücadele, çok boyutlu bir yaklaşım gerektirir. Alınabilecek önlemlerin başında, hastanelerdeki fiziksel güvenlik önlemlerinin artırılması gelir. Güvenlik kamerası sistemlerinin yaygınlaştırılması, özel güvenlik personeli sayısının yeterli düzeye çıkarılması ve acil durum müdahale ekiplerinin oluşturulması kritik öneme sahiptir. Bunun yanı sıra, hasta-sağlık çalışanı iletişimini güçlendirmeye yönelik eğitim programları düzenlenmelidir. Yasal anlamda ise, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet eylemlerinin cezai yaptırımlarının caydırıcılığının gözden geçirilmesi ve uygulamada etkinliğin sağlanması büyük önem taşımaktadır. Toplumun her kesimini ilgilendiren bu sorunun çözümünde, medyanın da sorumlu ve duyarlı bir dil kullanması gerekmektedir.

Sağlık çalışanları, toplumun her kesimi için hayati öneme sahip bir hizmeti sunarken, en temel insan hakkı olan güvenlik içinde çalışma hakkından yoksun bırakılmamalıdır. Hamidiye Eftal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaşanan ve bir doktor ile hemşireleri hedef alan üzücü saldırı, bu konuda acilen ve kararlılıkla harekete geçilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatmıştır. Sağlık çalışanlarına saldırı olaylarının son bulması, ancak toplumun tüm paydaşlarının ortak çabası ve sıfır tolerans politikası ile mümkün olabilecektir.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Soru: Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin yasal cezası nedir?
Cevap: Türk Ceza Kanunu’nun 86. maddesinde yer alan “Yaralama”, 265. maddesindeki “Kamu Görevlisine Mukavemet” ve 106. maddesindeki “Tehdit” suçları kapsamında değerlendirilir. Cezalar, olayın niteliğine göre değişiklik göstermekle birlikte, adli para cezasından hapis cezasına kadar uzanan yaptırımlar içerebilir. Ağırlaştırılmış hallerde cezalar artabilir.

Soru: Bir sağlık çalışanı şiddete maruz kaldığında ne yapmalıdır?
Cevap: Öncelikle kendi fiziksel güvenliğini sağlamalı, derhal hastane güvenlik birimine (varsa 110’u arayarak) ve kolluk kuvvetlerine (155 Polis İmdat) haber vermelidir. Olayla ilgili tutanak tutturulmalı, varsa tanıklar belirlenmeli ve tıbbi/psikolojik destek alınmalıdır. Meslek odalarına ve hastane yönetimine resmi bildirim yapılmalıdır.

Soru: Sağlıkta şiddeti önlemek için hastanelerde alınan önlemler nelerdir?
Cevap: Birçok hastanede, girişlerde güvenlik kontrol noktaları, artırılmış özel güvenlik personeli, her alana yayılmış güvenlik kamerası sistemleri, şiddet durumunda müdahale eden kriz ekipleri ve personel için iletişim ve çatışma çözme eğitimleri gibi önlemler uygulanmaya çalışılmaktadır.

Soru: Hasta ve hasta yakınları bir sorun yaşadığında şiddete başvurmadan nasıl çözüm arayabilir?
Cevap: Şikayetlerini öncelikle ilgili birim sorumlusu veya hasta ilişkileri birimine iletmek en doğru yoldur. Resmi yazılı şikayet dilekçesi vermek, il sağlık müdürlüklerine veya Sağlık Bakanlığı’nın iletişim kanallarına başvurmak yasal haklardır. Hiçbir durum şiddeti haklı çıkarmaz.

Soru: Sağlıkta şiddet olayları nasıl kayıt altına alınıyor ve istatistikleri tutuluyor mu?
Cevap: Konuyla ilgili resmi ve kapsamlı bir veri tabanı bulunmamakla birlikte, Türk Tabipleri Birliği, İstanbul Tabip Odası gibi meslek örgütleri ve bazı sivil toplum kuruluşları, basına yansıyan ve kendilerine bildirilen olayları kaydederek periyodik raporlar yayınlamaktadır. Sağlık Bakanlığı da kendi bünyesinde benzer çalışmalar yürütmektedir.