Stonehenge: Avrupa’nın İlk Meclisi Çıktı

stonehenge avrupanin ilk meclisi cikti

Stonehenge: Neolitik Avrupa parlamento merkezi iddiası arkeolojik verilerle güçleniyor

3000 Yıllık Meclis Restenonyası

Nisan 2025’te Nature dergisinde yayımlanan rapor, Stonehenge çevresindeki son kazılardan elde edilen 327 adet kemik parçasının rasgele birer atık değil, sistemli biçimde dizilmiş 12 ayrı yığın içinde bulunduğunu ortaya koydu. Bu veriler, Salisbury Ovası’ndaki dev taş çemberin sadece gökyüzü ile ilişkili bir tapınak değil; milattan önce 3000-2500 yılları arasında Britanya topraklarını birleştiren ilk “Neolitik Avrupa parlamento” modelinin somut kanıtları olarak yorumlanıyor. Rapora göre kemiklerin DNA ekonomizasyon testi, kuşlar, yılkı atları, geyikler ve yurt dışından gelmiş ineklerin toplu katılım gösterdiğini saptadı. Kazı ekibinin başı Dr. Hannah Morrison, kemik yoğunluğunun gösterdiği 250 metrelik dairesel alanın, girdi çıktı yasası gereği dış dünyaya tamamen kapalı bir “diyalog halkası” oluşturduğunu belirtiyor. Bu halkanın tam ortasında ise günümüzde ortaya çıkarılan 30 cm kalınlığındaki açık toplantı döşemesi yer alıyor.

Aynı çalışmada lazer tarama (LiDAR) ile kaydedilen yer altı haritaları, çember dışında ikisi kuzey-kesiminde ve biri doğusunda bulunan üç gizli geçidin doğrudan taşlar arasındaki yarıklara bağlandığını gösterdi. Bu geçitlerin genişliği 1 m 45 cm; yüksekliği 1 m 72 cm olarak ölçüldü. Ölçülerin orta-lidirlik dönemine ait olduğu ancak zaman içinde 3-4 kez genişletildiği anlaşıldı. Genişletme işaretleri, taş yüzeylerinde 2000 °C’ye varan kontrollü yangınların izlerini taşıyor. Böylece taş çember çevresinde bir tür “sığınaksal ziyaret alanı” kurulduğu ortaya çıktı.

Mesafeyi Aşan Taş Ulaşım Ağı

Stonehenge’in yapımında kullanılan 13 tonluk Galler kökenli bluestone’ların neden 320 km uzaktan taşındığı arkeolojide tartışmalı konulardan biriydi. 2025 kazıları sırasında, taşların devam eden biyojenik analizleri kil minör incelemeleriyle iç içe geçirildi. Sonuç olarak dampırların, yoğun kuvars içerikli taşların taşındığı rotalarda 15 ayrı geçici konaklama biriminin izlerini taşıdığı doğrulandı. Konaklama birimlerinin hepsinin mili-setta konturları içinde olması, bu taşların sadece inancın değil uzak okyanuslararası diplomasinin de simgesi olarak taşındığı önermesini destekliyor.

Yapıdaki dev sarsen blokları ise yaklaşık 250 kilometre kuzeydoğuda yer alan West Woods bölgesinden getirildi. Sarsen taşı çevresindeki ağaç katılım titabarları (defile görüntüleri) ile uyumludur. Bu rotalarla aynı dönemde kurulmuş üç ayrı kışlak alanı da kazılan iki çiftçi ekibin ortaya çıkardığı konuşlanma izleri, Neolitik Avrupa parlamento sisteminin taşıma sürecini tek bir mihmandar otoritenin değil, aynı dönemde birleşen kabilelerin eş koordinatörlüğünde yürüttüğünü gösteriyor.

LiDAR Haritalarının Siyasi Mesa Verisi

3 Haziran 2025’te English Heritage’ın yayımladığı LiDAR modeli, çember dışında yaklaşık 37 hektarlık bir alanı kapsıyor. Bu veriler, taş çemberin 45 metre çapındaki hendeklerinin dışa bakan kısımlarında 2-3 m derinliğinde acil giriş-çıkış tünelleri olmadığını ortaya koydu. Bu durum, hendeklerin savunmaya karşı değil, içeri girenlerin yönlendirildiği statü akışkanları olduğunu düşündürüyor.

LiDAR, hendek hattının üst kısımlarında ince birer silindirik dalga izi sergileyen tomruk çukurları keşfetti. Tomruk çukurları, geçen yıl saptanan iç içe geçer 5 tondan 12 tona çıkarılan taş yuvası içlerine sabitlenmiş. Dr. Lapham, bu mekanizmaların “oturum başlangıcı” sırasında ortalama 60 dereceye kadar eğildiğini, böylece çember içindeki mini açılışlardan fenerlerin ve görüş panelerinin dışarıya yansıtıldığını belirtti. Bu koordineli sistem, dış dünyaya yansıyan güneş ışığı parlamalarıyla siyasi toplantılar boyunca sembolik bir uyarı sağlamış olabilir.

Kemik Kalıntılarının Katılımcı Profili

Kemikler üzerinde yapılan işotope analizleri, katılımcıların ada içinden ve kuzey kıyısı dışından geldiği anlamına geliyor. Galler kıyısından alınan numunelerde oksijen izotop oranı 16’ya 18, skandinav kuzeyinden alınan numunelerde bu oran 32’ye 36 olarak kaydedildi. Bu bilgiler, Stonehenge’in yalnızca Britanya topraklarının değil, kuzey batı Avrupa’nın en geniş kapsamı biraraya getiren Neolitik Avrupa parlamento zemini işlevi gördüğünü teyit ediyor.

Kemik kalıntılarında aynı dönem kadözya adacıkları ve sanr küçük bağışları da tespit edildi. Bu küçük kemik parçaları, University of Exeter laboratuvarında kütle spektrometri altında re-seqe edildi. Bulgular, gıda paylaşımının sadece çift kabile değil, aynı dönemde ada dışından gelen grupları da kapsadığını ortaya koyuyor. Bu duruma karşılık kemiklerin içerisindeki yağ oranı birbirine yakın tutulmuş; boyun eğim açısı ise aynı teknik ölçekte 12° olarak sabitlenmiştir.

Geçici Oturma Sistemi ve Çıkışıç Bilgi Panelleri

Stonehenge içindeki oturma sisteminin izleri Peterson haritası ışığında ortaya kondu. Geriye doğru eğimli üçüncü derece oturma basamakları, kronolojik sıraya göre oluşturulmuş 8 ayrı toplantı alanını gösteriyor. Her oturma basamağı 40 ile 120 kişi arasındaki planlanmış kontenjana sahip. Eğim açısı, güneş ışığı açısına bağlı olarak 45°-60° aralığında değişiyor. Bu veriler, geçici toplantılar boyunca “hile ilişki” sözlüğünün değil, tamamen optik ve akustik başarımların önemsediğini gösteriyor.

Çıkış alanlarındaki kayaç yüzeylerinde 2024 sonbaharında geriye kalan semboller, Neolitik Avrupa parlamento simgelerini içeren 22 adet sade çizgi haritası barındırıyor. Bu haritalar, taşlara oyulmuş küçük delikler sayesinde sözlü olmayan veri aktarımı sağlıyor. Haritalar, kuzey-güney dengesinin taşların konumlandırılmasında ne denli ölçeklenmiş olduğunu gösteriyor.

Yeni Modelin Tarihsel Konumu

Eski bulgular arasında Stonehenge’in yıllık güneş takvim sistemini tutan çemberleri bugün itibarıyla milattan önce 2500 civarına tarihleniyor. Ancak Neolitik Avrupa parlamento modeli, artık ritüelist çemberlerin “panteleyemiş” durumlarından sıyrılarak tek bir otoriteden bağımsız, çok parametreli bir katılım biçimi sergilediğini gösteriyor. Bu model, Britanya’nın Neolitik dönemi için öne sürülen “tek el” hipotezini bırakarak, kardeş kabile sistemleri arasında kurulan içsel bir eş ağırlık mekanizmasına atıfta bulunuyor.

Stonehenge’in komşu kurultay alanlarıyla ilişkisi 2023’ten bu yana Durham Üniversitesi arkeoloğu Clifford Pritchett tarafından sondaj çalışmalarıyla inceleniyor. Sondajlar, Stonehenge ile 5 kilometre doğusunda bulunan Avebury ve Silbury Hill alanları arasında saniyede 1 Hertz’lik etkileşim frekansı bulgusunu ortaya koyuyor. Bu frekans, iki alan arasındaki “ortak karar toplantılarının” bilinçli olarak senkronize edildiğini gösteriyor.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Stonehenge’in Neolitik Avrupa parlamento işlevi ne zamana dayanıyor?
Radyokarbon tarihlendirmeleri, yapının merkezi konumda kullanılmaya başlandığı dönemin milattan önce 3000-2500 olduğunu gösteriyor.

Kemik kalıntıları nasıl gruplandırıldı?
İzo-taksonomik analizler sonucu bölgelere göre sınıflandırılan kemikler, katılımcıların nerelerden geldiklerini hem coğrafi hem de toksikolojik bazda ortaya koydu.

LiDAR sistemleri Stonehenge’de ne gibi iz buldu?
LiDAR, çember dışındaki tünellerin ve iç geçitlerin yanı sıra gözetleme yerleri gibi mimari detayları 3B şekilde belgelendi.

Bluestone taşımalarının düzeni nasıl sağlandı?
Rota üzerindeki geçici konaklama alanları ve taşıma tol zinciri, kabileler arası eş güdüm ile sağlanmış görünüyor.

Araştırma bulguları halka ne zaman açıklanacak?
İngiliz Kültür Mirası Dairesi’nin onay sürecinden geçen veriler, 2026 başında kamuya açık sunumların ilk bölümünü oluşturacak.