Türkiye’de Yasaklı Böcek İlacına Onay

turkiyede yasakli bocek ilacina onay

Avrupa’da Yasaklanan Pestisit Karışımı Türkiye’de Kullanılacak: Etofenprox + Pyriproxyfen Tartışması

Avrupa Birliği’nin insan sağlığı ve çevresel riskler nedeniyle yasakladığı etofenprox + pyriproxyfen pestisit karışımının Türkiye’de kiraz, şeftali ve pamuk gibi tarım ürünlerinde kullanımına izin verilmesi, tartışmaları beraberinde getirdi. Pestisit yasağı politikalarıyla bilinen AB’nin aksine, bu karar Türkiye’deki tarım uygulamalarının farklılığını yeniden gündeme taşıdı.

Pyriproxyfen, böcek gelişimini engelleyen bir madde olarak sivrisinek larvalarının kontrolünde yaygın kullanılıyor. Ancak Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA), söz konusu karışımın potansiyel risklerini gerekçe göstererek 2019’da ruhsatını iptal etmişti.

Etofenprox + Pyriproxyfen Karışımı ve Kullanım Alanları

Pyriproxyfen, juvenil hormon analoğu olarak sınıflandırılan bir böcek gelişim düzenleyicisi. Tarımda pestisit yasağı listelerine girmese de etofenprox ile kombinasyonu, özellikle meyve ağaçlarında zararlı böceklerle mücadelede tercih ediliyor. Karışımın Türkiye’de ruhsatlandırılma süreci, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Pestisit Değerlendirme Komisyonu tarafından onaylandı.

Uzmanlar, bu kararın ardındaki gerekçeleri iki ana başlıkta değerlendiriyor:

  • Zararlı mücadelesinde etkinlik: Özellikle Akdeniz meyve sineği gibi tarımsal üretimi tehdit eden türlere karşı kısa vadeli çözüm sunması.
  • Alternatiflerin maliyeti: AB’nin önerdiği biyolojik mücadele yöntemlerinin Türkiye’deki üreticiler için yüksek maliyetli olması.

Avrupa’nın Yasak Kararı ve Bilimsel Gerekçeler

2019’da AB, pyriproxyfenin sucul ekosistemlerde uzun süre kalıcılık göstermesi ve arı popülasyonları üzerindeki potansiyel etkilerini gerekçe göstererek karışımın kullanımını durdurdu. EFSA raporları, maddenin omurgasız canlılarda toksik etkileri olabileceğine dikkat çekmişti.

Bilimsel tartışmaların odağında ise Brezilya’da 2016’da yaşanan Zika virüsü salgını sırasında pyriproxyfen kullanımının mikroensefali vakalarıyla ilişkilendirilmesi yer alıyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Pan Amerikan Sağlık Örgütü (PAHO), bu iddiaları çürüten açıklamalar yapsa da, maddenin insan sağlığına uzun vadeli etkileri konusunda araştırmalar sürüyor.

Türkiye’deki Tartışmalar ve Uzman Görüşleri

Türkiye’de tarım politikalarını eleştiren uzmanlar, AB’nin pestisit yasağı kapsamına aldığı kimyasalların yerel üretimde kullanılmasını “riskli” buluyor. Ziraat Mühendisleri Odası, pyriproxyfenin bal arıları üzerindeki olumsuz etkilerine vurgu yaparak, “İhracat yapılan AB ülkelerinde yasaklı bir karışımın kullanılması, tarım ürünlerinin pazar değerini düşürebilir” uyarısında bulunuyor.

Destekleyen görüşler ise şu argümanlara dayanıyor:

  • İklim koşulları: Türkiye’nin böcek popülasyonu dinamiklerinin AB’den farklı olması.
  • Ruhsatlandırma kriterleri: Yerel araştırmalarla belirlenen maksimum kalıntı limitlerinin (MRL) AB standartlarına uygunluğu.

Pestisit Yönetiminde Küresel ve Yerel Politikalar

AB, özellikle pestisit yasağı uygulamalarında “önlem ilkesi”ni temel alıyor. Türkiye ise Dünya Ticaret Örgütü (WTO) kuralları çerçevesinde, uluslararası kodeks standartlarını referans alarak karar veriyor. İki yaklaşım arasındaki farklılık, tarım ürünleri ticaretinde teknik engeller yaratabiliyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilileri, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Tüm pestisitlerin insan sağlığı ve çevresel etkileri düzenli olarak izlenmektedir. Avrupa’nın aldığı kararlar, kendi koşullarına özgüdür” ifadelerini kullandı.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Pyriproxyfen neden Avrupa’da yasaklandı?

AB, pyriproxyfenin su kaynaklarında kalıcılık gösterdiği ve arılar gibi faydalı böcek popülasyonlarını olumsuz etkilediği gerekçesiyle 2019’da kullanımını durdurdu.

Bu pestisit karışımı hangi ürünlerde kullanılacak?

Türkiye’de kiraz, şeftali, pamuk ve narenciye gibi ürünlerde zararlı böcek kontrolü amacıyla ruhsatlandırıldı.

Pyriproxyfen’in insan sağlığına etkileri kanıtlandı mı?

WHO ve EFSA, pyriproxyfenin mikroensefaliyle doğrudan bağlantısı olmadığını açıkladı. Ancak uzun vadeli etkileri konusunda araştırmalar devam ediyor.

Türkiye’deki karar ihracatı etkiler mi?

AB’nin yasakladığı pestisitlerin kullanımı, ihraç ürünlerinde kalıntı sorununa yol açabilir ve pazar kaybı riski doğurabilir.

Alternatif pestisit yöntemleri nelerdir?

Biyolojik mücadele (faydalı böcekler), feromon tuzakları ve entegre zararlı yönetimi (IPM), kimyasal pestisitlere alternatif olarak öne çıkıyor.