Yapay Zeka Kaynaklı İşsizlikte Rekor Artış: Temmuz 2025’te 10 Bindən Fazla Çalışan İşini Kaybetti

ABD merkezli danışmanlık firması Challenger, Gray & Christmas’ın verilerine göre, Temmuz 2025’te teknoloji sektöründe 10 binden fazla kişi yapay zeka kaynaklı nedenlerle işten çıkarıldı. Otomasyon ve yapay zeka destekli sistemlerin yaygınlaşması, iş gücü piyasasında geri dönüşü zor değişimlere yol açıyor.

İşten Çıkarmaların Arkasındaki Dinamikler

Teknoloji şirketleri, maliyetleri azaltmak ve verimliliği artırmak amacıyla yapay zeka tabanlı çözümlere yöneliyor. Yazılım testi, veri analizi ve müşteri hizmetleri gibi rutin işlerin otomasyonu, insan kaynağına duyulan ihtiyacı önemli ölçüde azaltıyor. Özellikle orta seviye pozisyonlardaki istihdam daralması, ekonomistlerin uzun süredir uyardığı “yapay zeka işsizlik” senaryosunu güçlendiriyor.

Challenger’ın raporunda, işten çıkarmaların %37’sinin “teknolojik yeniden yapılanma” gerekçesiyle gerçekleştirildiği belirtiliyor. Bu oran, 2024’ün aynı dönemine kıyasla %15’lik bir artışa işaret ediyor.

Ekonomik Belirsizlik ve İstihdam Riskleri

Fortune dergisinde yayınlanan bir analiz, ekonomist Mark Zandi’nin ABD ekonomisinin bir durgunluğun eşiğinde olduğuna dair uyarılarına dikkat çekti. Zandi, özellikle yüksek faiz oranları ve tüketici harcamalarındaki düşüşün, işsizlik oranlarını tetikleyebileceğini vurguladı.

Yapay zekanın istihdam üzerindeki etkisi, yalnızca teknoloji sektörüyle sınırlı değil. Finans, perakende ve lojistik gibi sektörlerde de otomasyon yatırımları hız kazandı. Örneğin, bankaların chatbot tabanlı müşteri hizmetleri veya depo yönetiminde otonom robotların kullanımı, geleneksel iş modellerini dönüştürüyor.

Hangi Meslekler Daha Fazla Risk Altında?

• Veri Girişi ve Belgeleri İşleme: Yapay zeka algoritmaları, manuel veri işleme süreçlerini büyük ölçüde otomatikleştiriyor.
• Rutin Yazılım Testleri: Test senaryolarını öğrenebilen yapay zeka araçları, QA mühendislerine duyulan ihtiyacı azaltıyor.
• Temel Düzey Müşteri Hizmetleri: Chatbot’ların doğal dil işleme yetenekleri, çağrı merkezi çalışanlarının rolünü değiştiriyor.

Uzmanlar, bu meslek gruplarında istihdamın 2026’ya kadar %20 düşebileceği öngörüsünde bulunuyor.

İş Gücü Piyasasının Geleceği İçin Çözüm Önerileri

İşsizlik riskini azaltmak için hükümetler ve şirketler, çalışanları yeni becerilerle donatan programları genişletmeye odaklanıyor. “Yeniden beceri kazandırma” (reskilling) ve “yeni beceri edindirme” (upskilling) projeleri, özellikle yapay zeka ile iş birliği yapabilen roller için kritik önem taşıyor.

Örneğin, yapay zeka mühendisliği, veri etiği uzmanlığı ve otomasyon süreç yönetimi gibi alanlardaki eğitimler, iş gücünün dönüşümünü kolaylaştırabilir.

OECD’nin 2025 İstihdam Raporu, dijital okuryazarlık ve yapay zeka yönetişimi eğitimlerinin, geleceğin iş piyasasında temel gereksinimler olacağını belirtiyor.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

1. Yapay zeka işsizlik oranlarını hangi sektörlerde daha fazla etkiliyor?
Teknoloji, finans, perakende ve lojistik sektörleri, otomasyon nedeniyle en fazla iş kaybının yaşandığı alanlar arasında.

2. İşsiz kalan çalışanlar için hangi alternatif kariyer yolları öneriliyor?
Yapay zeka destekli roller (veri bilimci, makine öğrenmesi uzmanı) ile teknik olmayan ancak insani beceriler gerektiren pozisyonlara (yaratıcı danışmanlık, duygusal zeka gerektiren liderlik) yönelmek öne çıkıyor.

3. Yapay zeka işsizlik konusunda devlet politikaları nasıl şekilleniyor?
Bazı ülkeler, şirketlere otomasyon vergisi getirilmesini veya evrensel temel gelir uygulamalarını tartışıyor. Detaylı bilgi için Medihaber’in yapay zeka işsizlik analizini inceleyebilirsiniz.

Teknolojik ilerlemenin getirdiği verimlilik artışı, beraberinde sosyoekonomik dönüşümleri de zorunlu kılıyor. İş gücü piyasasındaki bu radikal değişim, hem bireyler hem de kurumlar için stratejik adaptasyon gerektiriyor.